Anne ve BebekHasta HikayeleriSağlık Rehberi

Burcu Kara: Annelik de oyunculuk da emek ve keyif işi

Yüzünden sıcak gülümsemesi eksik olmayan Burcu Kara, doğumun ardından oğlu Ali Çınar ile ilgili deneyimlerini tüm anneler ile paylaşmaya başladı. Paylaştığı deneyimler ile de birçok annenin duygularını ifade etmiş oldu. Anneliğin keyfini ve bu keyfi yaşamak yolunda verilen emekleri kendisinden dinleyelim.

Anne olduktan sonra hayatınızda değişenleri ve bu süreçte hissettiklerinizi samimiyetle paylaşıyorsunuz. Bu birçok anneye ilham kaynağı oluyor. Peki, Ali Çınarlı hayat sizin için nasıl devam ediyor?

Ali Çınar’ın doğumu, hayatımdaki en güzel anlardan biri oldu. Doğumunda eşimle birlikte dans ettim ve en sevdiğim Latin müziklerini dinledim. Yani hayatımıza gelirken de bize mutluluk yaşattı. Daha minikliğinden beri çoğu şeyi birlikte keyifle yaptık. Zaman hızla geçti ve şimdi okula başladı. Anneliğin ilk günleri uykusuzluk ve mastit sebebiyle biraz zor geçse de şimdi Ali Çınarlı hayatımıza bakınca hepsine değdiğini görüyorum.

Kendinizi “Müdahaleci değil, eşlik eden anne!” olarak tanımlıyorsunuz. Endişeli ve kontrolcü bir anne olmamak için neler yapıyorsunuz?

Genel olarak durumları akışına bırakmayı seviyorum. Ali Çınar’a karşı da böyleyim. Ali Çınar’ın olabildiğince yeni şeyler deneyip keşfetmesi için ona fazla müdahalede bulunmuyorum. Tabii ki onun yanında bulunarak bunu gerçekleştiriyorum. Yani güvenliğinden emin olduğum bir mesafeden onu gözlemliyorum. Düşse de kendi başına kalkmayı öğrenmesini istiyorum. Hayata karşı bu şekilde dirençli olacağına inanıyorum.

Oğlunuz Ali Çınar, bebekliğinden beri hem iş hem de sosyal hayatınızın bir parçası. Ali Çınar’ın uyum sağlaması için nasıl bir yol izlediniz?

Ali Çınar eylül ayında doğdu. Tam sonbahar mevsiminde yani. Ama hava değişimi ya da soğuklar sebebiyle onu evde bırakmaktan yana olmadım. Hatta hep soğuğa karşı dayanıklı olmasını istedim. Ben çok üşüyen biriyim. Ali Çınar’ı hava soğuk da olsa yarım saatliğine parka götürüp hava değişimlerine alıştırmaya çalışıyorum. Aslında etrafımda ailem ve dostlarımdan bana yardım etmek isteyen yakınlarım da hep vardı. Ancak annebebek bağının sıcaklığına inanıyorum. O yüzden ben ve eşim, çalışırken dahi Ali Çınar’ı yanımızdan ayırmadık. Oğlumuz da daha minikliğinden beri yeni yerler, yeni insanlar görmeye alıştı ve çok sevdi bu durumu.

Oğlunuz Ali Çınar’ın o sevimli beresi ve montu ile sonbahar ve kış aylarında da sizin yanınızda yeni yerler keşfettiğini gördük. Ali Çınar’ın dışarıdayken hasta olmaması için nelere dikkat ediyorsunuz?

Ben çok üşüyen biriyim, Ali Çınar’ın da benim gibi olmaması için dışarı çıkarken hiçbir zaman “Hava soğuk, aman üst üste giydirelim!” diye kaygılı davranmadım. Hava soğuk da olsa yarım saat mutlaka dışarı çıkarıyoruz. Onu hastalıklara karşı koruyacak en güçlü şeyin bağışıklık sistemi olduğunu biliyoruz. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için de Ali Çınar’ın beslenmesine büyük özen gösteriyoruz. Beslenmesinde bağışıklık sistemini destekleyici içeriğe sahip besinler olmasını sağlıyoruz.

Ali Çınar’ın gelişimi için bağışıklığın güçlü olması gerektiğinden bahsettiniz. Nasıl güçlü tutuyorsunuz?

Ali Çınar’a bebekliğinden beri prebiyotik içeren besinler vermeye çalışıyoruz. Biliyorsunuz, son dönemde çokça duyduğumuz bir tespit var: “Bağırsak Burcu Kara’yı birçok dizi ve filmdeki başarılı oyunculuğu ile tanıyoruz. Eylül 2017’den sonra Burcu Kara’nın başka bir kimliği ile de tanıştık: Annelik. Yüzünden sıcak gülümsemesi eksik olmayan Burcu Kara, doğumun ardından oğlu Ali Çınar ile ilgili deneyimlerini tüm anneler ile paylaşmaya başladı. Paylaştığı deneyimler ile de birçok annenin duygularını ifade etmiş oldu. Anneliğin keyfini ve bu keyfi yaşamak yolunda verilen emekleri kendisinden dinleyelim. 6 ikinci beyindir.” Bağırsaklar gerçekten de vücudumuzun birçok fonksiyonu için çok önemli. Bağışıklık sisteminin güçlenmesi de bunlardan birisi. Ali Çınar’a anlattığım gibi ifade etmek istiyorum: “Biz bağırsaklarda bulunan yararlı bakterileri besliyoruz, onlar da bizi koruyor.” Yani oğlumuzun beslenmesinde prebiyotik bileşenler içeren gıdalar olmasına özen gösteriyoruz. Çünkü prebiyotikler sayesinde bağışıklık sistemi de güçleniyor. Böylece Ali Çınar toprağa çıplak ayakla basarken de yağmurda koşarken de hasta olacağından endişe etmemize gerek kalmıyor. Sadece dünyayı tanımanın keyfini yaşıyor. Ayrıca Ali Çınar’a meyve sebze gibi besinleri bol bol yediriyoruz. Düzenli olarak bal ve pekmez, yoğurt, kefir gibi aslında eskilerimizin de uyguladığı düzende beslenmesine dikkat ediyoruz.

Keyifle izlediğimiz videolarınızdan birinde Ali Çınar’ın hayatında güçlü ve cesur adımlar atması için onu desteklediğinizi söylüyordunuz. Oğlunuzu hayata hazırlamak için hangi adımları atıyorsunuz?

Ali Çınar bir aylık olduktan sonra kendi odasında yatırmaya başladık. Bu belki de oğlumuzun özgüven sahibi olması için attığımız ilk adımdı. Hep kendine güvensin, kendi ayakları üzerinde özgürce durabilsin diye onu cesaretlendiriyoruz. Bunlar elbette küçük adımlar. Mesela ona çok sevdiği uğur böcekli bir sırt çantası alıp kendi çantasını taşımasını teşvik ediyoruz. Ben ve eşim onu her mevsimin güzelliği ile tanıştırıyoruz. Soğuk havada rüzgârı, yazın da tatlı deniz havasını hissetmesini sağlıyoruz.

Eşiniz Fırat Parlak ile ebeveynlik serüvenini keyifli bir şekilde devam ettirdiğinizi görüyoruz. Bir baba olarak Fırat Parlak’ı nasıl tanımlarsınız?

Fırat ile birbirimizi çok severek evlendik. Bir eş olarak olduğu gibi baba kimliği ile de Fırat’ı çok sevdim. Ailece geçirdiğimiz zamanlara önem veriyor. Ali Çınar ile aralarında çok sıcak bir bağ var. Ali Çınar, minikliğinden beri pek çok sette bulundu. Sadece evde değil, program çekimlerinde ve tabii ki arabayla yaptığımız keyifli yolculuklarda da babasıyla vakit geçirdi. Yani ebeveyn olmanın eğlencesini de yorucu taraflarını da hep birlikte yaşıyoruz.

Ali Çınar’a hamileyken başlayan sağlıklı beslenme alışkanlığınız devam ediyor mu? Ali Çınar ve sizin beslenmenizde nelere dikkat ediyorsunuz ve nereden alışveriş yapıyorsunuz?

Hamilelikte biraz dikkat etmem gereken bir süreç yaşadım. Glütensiz beslenmeye başladım ve bu şekilde kendimi çok daha hafif hissettim. Sağlıklı beslenme bizim için hala çok önemli. Ali Çınar’ın gelişimi için gıda seçimine özen gösteriyoruz. Un, şeker gibi birçok yiyeceği hamileliğimden beri çok daha az yiyoruz. Mesela karabuğday, mutfağımızın ayrılmaz bir parçası oldu. Pişi, börek gibi yiyecekleri ise bir hafta sonu keyfi olarak nadiren yiyoruz. Evde, elinde ekmek yiyerek gezmesi yerine havuç, pancar gibi sebze meyveler veriyorum. Ben sağlıklı besinleri seçiyorum, eşim ise onları hazırlıyor. Ali Çınar’ın öğünlerinde onun gelişimini destekleyici ve bağışıklığını güçlendirici prebiyotik içeren besinlerin olmasına dikkat ediyoruz. Ancak ben de eşim de sette yoğun tempolu çalışabiliyoruz. Bu yüzden yemek alışverişine vakit ayırmak zor olabiliyor. Bu gibi durumlarda internetten, sanal marketlerden sipariş veriyoruz. Saatini de seçebildiğim için evde sipariş beklemem gerekmiyor.

Bebeklikten çocukluğa uzanan sürede aklınıza takılan birçok soru olmuştur. Ali Çınar’ın gelişimi ile ilgili nereden bilgi alıyorsunuz?

Hamilelikte de annelik sürecinde de içimdeki sese önem verdim. Her bebeğin gelişim sürecinin birbirinden farklı olduğunu biliyorum. Tecrübelerine ve bilgilerine güvendiğim insanlarla konuştum; gerçekten bana iyi geleceğine inandığım, doğru yönlendireceğine güvendiğim kitaplardan ve internet sitelerinden yardım aldım. Zaten sadece bebekliğinde değil, daha hamilelik düşüncesi ile birlikte aklımda birçok soru oluştu. Bunun bir de hamilelik haftaları ve doğum sonrası süreci var. Çocuk gelişim uzmanları tarafından canlı destek de verilen, ek gıda döneminde kullanılabilecek tarifler içeren kaynaklardan yararlandım. Eşim mutfakta harika olduğu için bana da malzemeleri bulmak kaldı. O da bebeğimizin ilk yemeklerini hazırladı. Her zaman için en doğal yöntemlerden yanayım. Hatta oğlumun kendi domateslerini yetiştirmesini istiyorum. Tabii ki Ali Çınar’ın düzeninde bir değişiklik yapacağım zaman önce doktoruna danıştım, siz de öyle yapmayı unutmayın.

Başarılı bir oyunculuktan şefkat dolu bir anneliğe uzanan sıcak bir hikayeniz var. Bu süreçte kendinizde keşfettiğiniz şeyleri de bizimle paylaşır mısınız?

Çok teşekkür ederim. Güçlü ve sabırlı bir karakterim var, elimden gelen her şeyi yaparım. Ali Çınar’ın doğumundan sonra çok daha disiplinli oldum ve zamanı daha iyi kullanmaya başladım. Ancak bir insanı büyütmek gerçekten sorumluluk isteyen bir iş. Bazen her şeye yetişemediğini hissedebiliyor insan. Benim de bu dönemde yıprandığım zamanlar oldu. Ancak bunların hepsi insanı büyüten yorgunluklar. Annelik mucizevi bir olay. Şimdi kendimi daha güçlü görüyorum. Oyunculuğun da anneliğin de emek isteyen ve mutluluk dolu birer kimlik olduğuna inanıyorum. Yine de kendimi ihmal ettiğim zamanlar oluyor. Çalışıyorum ve birçok provaya katılıyorum. Bu yorucu bir süreç. Bunu yaşadığım için diğer annelere kendilerini ihmal etmemelerini tavsiye ederim.

Oyunculuk ve anneliği birlikte harika bir şekilde yürütüyorsunuz. Anne adaylarına bu süreç ile ilgili vermek istediğiniz tavsiyeler nelerdir? Anneliğin bir kuralı olacaksa bu da bence sezgilere güvenmektir. Bebeğinizle ilgili kararlarda kendinize güvenin. Elbette bebek sağlığı ile ilgili konularda ise önce uzmanlarına danışmalı. Çoğu kişi kendi deneyimlerine göre yorumlarda bulunabilir. Ancak her aile ve bebeği eşsizdir. Bu yüzden ailelerin çocuk yetiştirme tercihleri de farklı olabilir. Bebeğinizi büyütürken siz de bambaşka bir güce kavuşacaksınız. Bu gücü onun yanında olarak ve sevginizle onu destekleyerek kullanın. Bebeğinizi hayata hazırlayarak kendi kendine kanatlanmasını sağlayın. Bence bu ona verebileceğiniz en güzel hediye!

Bu keyifli ve ilham verici röportaj için Burcu Kara’ya teşekkür ederiz.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu