Bebeklerin bağışıklık sistemini güçlendirmek için 8 önemli adım

Bebeklerin sağlıklı bir hayat sürdürebilmesi için bağışıklık sisteminin güçlü olması gerekiyor ve büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle özellikle çocukluk döneminde bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi gerekiyor.

Bağışıklığını destekleyerek bebeğinizi mevsim geçişlerine hazırlayın

Bebekler doğumdan 3 yaşına kadar yılda ortalama 6 ila 8 kez soğuk algınlığı geçirebilir. Özellikle serin havalarda hastalanma oranı daha da yükselir. Bu durum siz ebeveynlerin bebeğinizi dış mekâna çıkarmakta tereddüt yaşamasına sebep olabilir. Ancak bebeğinizin her mevsimde sağlıklı kalması için yapmanız gereken onu sadece dış etkenlere karşı korumak değil, bağışıklığını destekleyerek bebeğinize hayat boyu sürecek bir koruma sağlamaktır. Bebeğinizin vücudunun savunma mekanizması olan bağışıklık sistemi zamanla gelişir. Dilerseniz bağışıklık sisteminin nasıl geliştiğine ve bebeğinize ne şekilde destek verebileceğinize bakalım, bebeğiniz sizin yardımınızla mevsim geçişini rahatça geçirsin.

Bağışıklık hücrelerinin %70’i bağırsaklarda bulunur

Doğum esnasında ve sonrasında dış dünyayla temas ettikçe bebeğinizin vücudu bakterilerle tanışır. Bu bakteriler, bebeğinizin bağırsak florasını oluşturur. Bağırsak florası dediğimiz yararlı ve zararlı bakterilerin varlığı ise bebeğinizin bağışıklık sistemi için büyük önem taşır. Çünkü bağışıklık hücrelerinin yaklaşık %70’i bağırsaklarda bulunur. Bağırsaklarda bulunan yararlı bakteriler bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. Bebeğinizin bağırsaklarındaki faydalı bakterilerin varlığını artırarak bağışıklığını güçlendirmek için yapabileceğiniz en etkili şeylerden birisi ise beslenmesine özen göstermektir.

Bağışıklığı güçlendirmenin sırrı: doğru beslenme

Bağışıklık sisteminin en büyük destekçisi anne sütüdür. Anne sütü, içeriğindeki prebiyotik bileşenler sayesinde bebeğinizin bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. Prebiyotikler bebeğinizin bağırsaklarında bulunan yararlı bakterilerin besini olduğu için, prebiyotik içerikli beslenme bu bakterilerin gelişimini doğal olarak artırır. Bu sayede bebeğinizin bağışıklık sistemi güçlenir, hastalıklara sebep olan bakteri ve virüslere karşı dirençli olur. Bebeğinizi 6 aya kadar sadece anne sütü, 6 aydan 2 yaşa kadar ise anne sütüne destek olarak ek gıda ile besleyebilirsiniz. Anne sütü yokluğu ya da eksikliği durumunda ise bebeğinize çocuk devam sütü vererek ihtiyacı olan besinleri almasını sağlayabilirsiniz. Bebeğinize vereceğiniz devam sütünün prebiyotik ve postbiyotik bileşenler içermesine özen göstererek bağışıklığını destekleyebilirsiniz.

Prebiyotik ve Postbiyotikler bebeğiniz için neden önemlidir?

Bağırsakta bulunan faydalı bakterilerin yardımı ile bebeğinizin bağışıklık sisteminin güçlendiğini biliyorsunuz. Peki, bu faydalı bakterilerin sayısını ve aktivitesini artıran nedir? Bu sorunun cevabı bizi prebiyotiklere götürür. Prebiyotikler, zararlı bakterilerin bağırsakta yerleşmelerini önler ve yararlı bakterilerin gelişimine yardımcı olur. Ayrıca prebiyotiklerin, bağışıklık sistemini güçlendirmesinin yanı sıra vücut için başka faydaları da vardır. Mesela vitamin ve minerallerin emilimini artırır, sindirim sistemini düzenler. Prebiyotiklerin bebeğiniz için önemini öğrendiniz. Şimdi sıra ismi daha az bilinse de bağışıklığı güçlendirici etkisi büyük olan postbiyotikler ile tanışmakta. Postbiyotikler, yararlı bakteriler tarafından üretilen ve bağışıklık sistemini destekleyen bileşenlerdir. Bağırsaktaki yararlı bakterilerin ve bağışıklık hücrelerinin sayısını artırırlar. Prebiyotikler ve postbiyotiklerin bir arada bulunması ile yararlı bakterilerin faaliyeti ve aktivitesi desteklenmiş olur.

Seçtiğiniz devam sütünde ilave şeker olup olmadığını nasıl anlarsınız?

Devam sütü seçiminde dikkat edilmesi gereken şeylerden biri de karbonhidrat yani şeker kaynağının ne olduğudur. Anne sütünde karbonhidrat kaynağı olarak laktoz, yani süt şekeri bulunur. Seçtiğiniz devam sütündeki karbonhidrat kaynağının laktoz olmasına dikkat edebilirsiniz. Glikoz şurubu, nişasta, maltodekstrin gibi içerikler anne sütünde bulunmayan ilave şeker içerikleridir. Devam sütünün içindekiler kısmına bakarak bu detayları inceleyebilirsiniz.

İlk 1 yıl bebeklere hayvan sütü verilmesi uygun değildir

6-9. aylar arasında bebeğin beslenmesinin %70’ini süt öğünü oluşturmalıdır. Buradaki süt, öncelikli olarak anne sütü, eksikliğinde ise devam sütü olmalıdır. 6. ayla birlikte bebek ek gıdalara başlar ancak 9. aya kadar bebeğe verilmesi gereken ek yani katı gıda miktarı günde toplamda 2 bebek kavanozunu geçmemeli. 9-12. aylar arasında da süt öğünü hala önemini kaybetmiyor. Bu dönemde bebeğin beslenmesinin yarısı hala anne sütü, yetersizliğinde devam sütü olmalı. Bu dönemde ise günde toplamda 3 bebek kavanozu kadar katı gıda öneriyoruz. Geri kalan öğünler süt öğünü olmalıdır. 1 yaşına kadar kesinlikle bebeğe hayvan sütü verilmemeli. Çünkü erken dönemde bebeğe hayvan sütleri verilmesi bebekte başta demir eksikliği olmak üzere gelişimiyle ilgili olumsuz durumlara yol açar.

Bebeğinizle doğada daha fazla zaman geçirin

Bebeğinizin beslenmesinde prebiyotik ve postbiyotik bileşenler olmasına özen göstererek onun bağışıklığını desteklediniz. Şimdi sıra bebeğinizle özgürce dış dünyanın tadını çıkarmakta. Onu hava şartlarına uygun şekilde giydirerek sık sık dışarı çıkarabilirsiniz. Bebeğinizle gezerken etrafı ile temas etmesine izin verin. Çünkü bağışıklık sisteminin güçlenmesi için bebeğinizin farklı mikrop ve bakterilerle tanışması gerekir. Bırakın bebeğiniz kar, yağmur ve çamur ile tanışsın. Farklı nesneler ile temas eden bebeğiniz hem daha güçlü bağışıklığa sahip olur hem de yeni keşiflerde bulunarak hayata hazırlanır.

Bebeğinizle doğada daha fazla zaman geçirin Bebeğinizin beslenmesinde prebiyotik ve postbiyotik bileşenler olmasına özen göstererek onun bağışıklığını desteklediniz. Şimdi sıra bebeğinizle özgürce dış dünyanın tadını çıkarmakta. Onu hava şartlarına uygun şekilde giydirerek sık sık dışarı çıkarabilirsiniz. Bebeğinizle gezerken etrafı ile temas etmesine izin verin. Çünkü bağışıklık sisteminin güçlenmesi için bebeğinizin farklı mikrop ve bakterilerle tanışması gerekir. Bırakın bebeğiniz kar, yağmur ve çamur ile tanışsın. Farklı nesneler ile temas eden bebeğiniz hem daha güçlü bağışıklığa sahip olur hem de yeni keşiflerde bulunarak hayata hazırlanır.

Bebeğinizin ihtiyacı fazla steril bir ortam değil, güçlü bir bağışıklıktır

Çoğu anne baba gibi steril bir ortam sağlayarak bebeğinizi hastalıklardan koruyabileceğinizi düşünebilirsiniz. Ancak steril bir ortam yaratma çabanız bebeğinizin bağışıklığının güçlenmesine yardımcı olmaz. Aksine farklı bakteri ve mikroplarla vücudunun tanışmasına engel olduğu için bağışıklık sisteminin daha yavaş gelişmesine sebep olabilir. Bebeğinizin kendi kanatlarına sahip olma serüveninde ona verebileceğiniz en büyük destek, bağışıklığının güçlenmesine yardımcı olmaktır. Bebeğiniz sizin bu desteğinizle hayatın getirdiği tüm zorluklara karşı dirençli olur. Tüm anne babaların, bebekleriyle sağlık ve keyif dolu bir yaşam geçirmelerini dilerim.

Bebeklerin bağışıklık sistemini güçlendirmenin adımları Uzm. Dr. Elif Pınar Çakır