Gerek yolculuklarla gerek sevgi dolu anlarla hamileliğinizi keyfe dönüştürdüğünüzü gördük. Bu samimi paylaşımlarınız diğer anne adaylarına da moral oldu. Şimdi de bu güzel görüntüler kızınızla birlikte daha da güzelleşerek devam ediyor.
Kızınız Aylin Mavi’nin doğumundan sonraki yaşamınız nasıl gidiyor?
Mavi’nin ilk gülümseyişini görünce şunu anladım: Meğer hamilelikte yaşadığım huzur sadece bir başlangıçmış. Mavi’nin doğumu bize büyük bir mutluluk yaşattı. Hamilelikten itibaren kendi deneyimlerimi Mavi ile paylaşmaya başlamıştım. Şimdi de onun küçük yeni deneyimler yaşamasını ve keşiflerini mutlulukla ve merakla izliyorum. Mavi ile keyifli vakit geçirme, beslenme, yeni şeyler öğrenme; oyun oynama, düzenli uyku şeklinde bir rutinimiz var ve her gün yeni anılar biriktirerek olabildiğince sevenlerimizle de paylaşmaya çalışıyoruz. Mavi ile dans ediyor ve resim yapma zevkini onunla paylaşıyorsunuz.
Sevgili Mavi, sizin deneyimlerinizi gözlemleyerek büyüyor. Tüm bunları yaparken Mavi’nin de gördüklerini denemesini teşvik ediyor musunuz?
Ben bir şeyle uğraşırken Mavi’nin meraklı gözlerle beni izlemesini görmek hoşuma gidiyor. Biliyorum ki gördüklerini deneyerek başarılar elde edecek. Bu yüzden çok kontrolcü bir anne olmamaya çalışıyorum. Resim yaparken onu da kucağıma alıyorum, yakından görsün ve minik ellerini parmak boyasına bulayıp kendi denemelerini yapsın istiyorum. Güvende olduğu sürece ona müdahale etmemeye ya da ihtiyaç duymadığı zaman yardım etmemeye dikkat ediyorum. Kendi ayakları üzerinde durmasını önemsiyorum. Caner Bey ile olan sevgi dolu yaşantınıza Mavi’nin de sizi kısıtlamadan, renkli hayatınıza dahil olduğunu görüyoruz.
Caner Bey’i baba olarak tanımlamak isteseniz 3 kelime ile nasıl anlatırdınız?
Caner sevgi dolu bir baba. Mavi ile ilk buluşmalarında nasıl hissettiğini ve mutlu olduğunu hala hatırlıyorum. Mavi’yi doğduğundan itibaren yaşamımızın her anının bir parçası yaptık. O da buna uyum sağladı. Hatta her seferinde yeni keşiflerde bulunduğu için o da artık dışarıda olmayı seviyor. Tabii ki Caner’in Mavi ile olan tatlı iletişimi bunu daha da kolaylaştırdı. Anne baba olarak sevgiyi de sorumluluğu da birlikte üstleniyoruz. Caner’i baba olarak üç kelime ile tanımlamam gerekirse sanırım sevgi dolu, özverili ve oyun arkadaşı diyebilirim.
Özellikle pandemi sürecinde eşiniz ve kızınızla daha çok vakit geçirme şansınız oldu. Evde kaldığınız sürenin ebeveynlik serüveninize nasıl katkıları oldu? Rutininiz değişti mi? Nelere dikkat ettiniz?
Birlikte geçirdiğimiz vakitler çok değerli. Caner ve ben kendimize vakit ayırmaya önem versek de genellikle üçümüz birlikte eğleniyor, işimizi yapıyor ve dinleniyoruz. Dinlenirken bile Mavi ile iletişimde olup onu hissetmeyi seviyoruz. Bu yüzden Mavi’yi ortamıza koyuyor ve iki yanına uzanıyoruz. Pandemi sürecinde elbette yaşamımızda önemli değişiklikler oldu, özellikle bağışıklığın önemini bu dönemde daha da iyi anladık. Sosyal mesafeyi korumak için kalabalık ortamlardan kaçındık, evden hiç çıkmadık. Hala da olabildiğince evde kalmaya özen gösteriyoruz. Geçtiğimiz dönemde de hem bizim hem de Mavi’nin ihtiyaçları doğrultusunda evden dışarı çıkmadan alışveriş yaptık. Bu noktada Migros Sanal Market işimizi çok kolaylaştırdı diyebilirim. İstediğimiz ürünü evimizi sipariş verebildik. Hem alışveriş için ayırdığımız vaktimiz bize kaldı hem de sağlığımızı korumanın güvenini yaşadık. Öte yandan bu süreçte Mavi’nin aylık doktor kontrolleri vardı ve aksatmadan kontrollerine devam ettik. Boy-kilo hesaplamasını hem evden hem de doktorumuz ile takip edip; her zaman doktorumuz ile iletişim halindeydik.
Bu dönemde en çok neye önem verdiniz? Mavi’nin beslenmesi ve bağışıklığı konusunda nelere dikkat ettiniz?
Herkes gibi biz de pandemiden dolayı sağlığımız ile ilgili endişe yaşadık. Özellikle bebeklerin bağışıklık sisteminin yeterince güçlü olmaması bizi tedirgin etti. Mavi’nin bağışıklığını güçlendirmek için neler yapabileceğimizi çok araştırdık. Bu araştırmalarımızda sadece uzman doktorların görüşlerine önem verdik. Bebeğimizin bağışıklığını güçlendirmenin yollarını araştırırken İlkadımlarım ve bu dönemde yayınlanan canlı yayınlar bize çok yardımcı oldu. Mavi’nin bağışıklığını güçlendirmek için 6. ayına kadar sadece anne sütü ile besledim. Haziran ayında 6. ayına girdi ve ek gıdaya başladı. Anne sütünün bağışıklığı nasıl desteklediğini araştırdık. Karşımıza prebiyotikler çıktı. Anne sütü gibi bağışıklığını desteklemesi için Mavi’yi anne sütünün yanında prebiyotik içerikli gıdalar ile besliyoruz. Genç tasarımcı Gamze Erçel, hamilelik döneminde yaşadıklarını ve ebeveynlik deneyimlerini bizimle paylaşıyor. Annesi Aylin hanımın ismini verdikleri kızı Aylin Mavi şimdi 8 aylık. Eşi Caner Bey ile enerji dolu bir ebeveynlik serüveni yaşıyorlar. Bu serüvende karşılaştıkları zorlukları ve edindikleri tecrübeleri Gamze Erçel’in sözlerinden dinliyoruz.
Bebeğiniz artık 8 aylık oldu. Bebeğinizin ilk ek gıdalarını yedirme heyecanınızdan bahseder misiniz? Ek gıda sürecinde nelere dikkat ettiniz?
Mavi’nin sağlıklı büyümesi için çeşitli ve dengeli beslenmesine önem veriyorum. Bu yüzden ek gıdayı sağlığını destekleyici bir öğün olarak veriyoruz. Hala anne sütü vermeye devam ediyorum, uzmanların da söylediği gibi ana öğünü hala anne sütü. Ek gıdayı ilk defa ağzına alışı ile bir anlığına duraksaması ve lezzetine alışınca da kaşığa uzanmayı istemesi çok keyifliydi, unutamayacağım bir anı oldu. Ek gıda süresince Mavi’yi yemeye zorlamamaya özen gösterdim. Her yeni besini “3 Gün Kuralı” ile yavaş yavaş Mavi ile tanıştırdık. Kendi başına alacağı her karar onun kendine güveninin oluşmasını sağlayacağından ek gıdayı verirken kendisinin yemeyi kabul etmesini bekledim ve yemeğini kendi elleriyle yemesini keyifle izliyorum Yemeklerinde gelişimini destekleyici besinler olmasına özen gösteriyorum. Bağışıklık sistemini destekleyip kızımın hastalıklar karşısında güçlü olmasına destek veren gıdalar tercih ediyorum. Kabak-havuç mücverler, yoğurt-avokado-ceviz gibi. Tüm yemekleri gibi yoğurdu da evde kendimiz hazırlıyoruz. Besin değerinin daha da artması için anne sütü ile mayalıyoruz; size de tavsiye ederim.
Mavi’nin ve sizin bir gününü özetleyebilir misiniz?
Yatağındaki kıpırdanmalarını duyarak uyanıyorum. Birbirimize ilk gülümsememizi verdikten sonra onu besliyorum. Önce anne sütü ardından ara öğün olarak da ek gıda veriyorum. Karnı doyduğu için daha huzurlu oluyor ve artık oyun rutinimiz başlıyor. Köpeklerimiz Niebla ve Azul’u da alarak bahçeye çıkıyoruz. Niebla ve Azul, kimi zaman kendi oyuncakları ile kimi zaman da Mavi ile oynuyorlar. Mavi böylece onların arkadaşlıklarını hissediyor ve hayvan sevgisi kazanıyor. Sonra günün ilk uykusuna yatıyor ve ben de kendime vakit ayırıyorum. Bu rutin Caner’in de oyunlarımıza katılımıyla devam ediyor. Ek gıda ara öğünlerini genellikle Caner yediriyor. Oyun ve beslenme saatleri sayesinde kızımız ile Caner arasında sıcak bir bağ kuruldu. Kızınız ile oyun oynamaya özen gösteriyorsunuz. Hatta bir sosyal medya gönderinizde ¨Bakalım bugün beraber neler öğreneceğiz? ¨ cümlesini paylaşmıştınız.
Ebeveyn olarak oyunun gücünden nasıl faydalanıyorsunuz?
Oyun oynamak Mavi’nin hem zihinsel hem de duygusal gelişimi için çok önemli. Onun becerilerini geliştirmesi ve kendi başına yapabileceği şeyleri keşfetmesi için sık sık oyun oynuyoruz. Mavi de
oyun oynarken keyifli vakit geçiriyor günlük rutinimiz bozulmuyor. Bunun, bağışıklığının güçlü olması ve doğru beslenmesi ile ilgili olduğunu düşünüyoruz. Düzen bozulmadıkça kızım bir yandan oyunla gelişimini sürdürürken diğer yandan da birlikte harika hatıralar biriktiriyoruz. Doğumdan sonra uykusuzluk yaşamanızla ilgili tatlı ebeveynlik hatıralarını paylaştınız.
Kızınız 6 aylık olduğunda ise uyku düzenine kavuştu. Uyku düzenini nasıl sağladınız?
Uykusuz geçen ve şimdi hatırlayınca yüzümüzde gülümseme bırakan gecelerimiz oldu. Caner ve ben birbirimize destek olarak bu süreci de atlattık. Uyku düzeni, aynı beslenme gibi çok önem verdiğimiz bir konu. Çünkü Mavi’nin bağışıklığı güçlü olunca uyku rutini de huzurlu ve düzenli geçiyor. Onun hayata güçlü adımlar atması için önce düzenli uyuması ve doğru beslenmesi gerektiğini öğrenmek bizim önemli ebeveynlik keşiflerimizdendi. Her adımda olduğu gibi uykuya alışması sürecinde de kızımın yanında oldum. Onu ağlaması için yalnız bırakmadım. Bana ihtiyacı olduğu sürece beşiğinin yanında oldum. Benim sesimin Mavi’yi rahatlattığını fark ettim. Şimdi ise uykusu düzene girdi ve bizi daha enerjik günlerin beklediğini bilmek rahatlattı.
Tasarımcı kimliğinizden sonra sevgi dolu, genç ve başarılı bir anne olarak anne adaylarına tavsiyeleriniz nelerdir?
Mutluluğu yaşamak için doğumu beklemesinler. Hamilelik sürecinde bebekleri ile konuşsunlar, onlara ilk masallarını anlatsınlar. Her dans edişlerinde bebeklerinin de onlara katıldığını düşünerek mutlu olsunlar. Doğumun ardından ise bebekleri ile oldukları her anı bir keşif fırsatına çevirsinler. Bebekleri hayatı keşfederken onlar da çevrelerine bir bebeğin gözü ile bakmayı denesinler. Bu çok eğlenceli ve besleyici oluyor. Bebeğim elini uzattığı yaprağı incelerken ben de onun merakı ve hassas hareketleri ile büyüleniyorum. Bunu resimlerime yansıtmaya bile başladım. Bebekleri bir zorlukla karşılaştığında bile bunu gelişim fırsatı olarak görmeyi denesinler. Kaldırıma adım atamayıp yere oturduğu anda onu yakalamak yerine teşvik etsinler. Bebeğim doğduktan sonra onun azmi bana da ilham oldu. Her zorluğu başarabileceğime dair inancım pekişti
Gamze Erçel’e bu keyifli ve ilham verici röportaj için teşekkür ederiz.
