Anne ve Bebek

Başak Sayan: Bir buçuk yıldır her gün “İyi ki anne oldum diyorum”

Oyuncu Başak Sayan, kariyerine oyunculukla başlayan daha sonrasında yazar kimliği ile kendinden söz ettiren bir isim. Şimdilerde ise anne olmanın güzel yanlarını yaşıyor. İkiz bebek sahibi bir anne olarak; ‘‘Bir buçuk yıldır her gün iyi ki anne oldum’’ diye içinden geçirdiklerini bizimle paylaşıyor.

İlk olarak hamilelik sürecinizden başlamak istiyoruz. Bu kararı vermenizde neler etkili oldu ve süreç nasıl geçti?

Aslında evlenmek ve çocuk sahibi olmak gibi bir düşüncem yoktu. Aşık olup, evlendim. Sonrasında da çocuğum olsun diye düşünmedim. Hayatımın nasıl olacağı, düzenimin bozulacağı ve yaşayacağım değişikliklerden çok korkuyordum. O yüzden de çocuk sahibi olma konusunda olumlu düşünmüyordum. Amerika’dan Türkiye’ye döndüğümüzde annem doktora gidelim diye ısrar edince, söylene söylene doktora gittim. Doktorda tüplerimin tıkalı olduğunu öğrendim. Akabinde tüplerimi açtırmak için ameliyat oldum. Sonrasında deneme süreci başladı. Aşırı bir strese girdim. Zaten sonuç olarak da 3 – 5 ay denedik ama bu streste olması zaten mümkün değildi. Doktorum da eğer çocuk sahibi olacaksam çok uzatmamam gerektiğini ve yumurtalarımın sağlığının her sene daha da düşeceğini söyleyip, tüp bebek önerisinde bulundu, kabul ettik. İlk deneme başarısız oldu. Bende bahsettiğim gibi müthiş bir korku vardı. Korkularımla yüzleşmeye karar verdim, sonrasında Metin Hara ile çalıştım. Metin çok yakın bir arkadaşım. Bir grup arkadaşımla birlikte Antalya’ya gittik. Orada çalışma yaptık. Bu çalışmaların bir parçası olarak bir gün bana ateş üzerinde yürümemi söyledi. 6 metre uzunlukta bir yol düşünün. Ayaklarım yanar, nasıl olacak, eyvah falan derken o yolu yürüyerek geçtim ve bir şey olmadı. Demek ki o korku benim beynimin içinde. Bunu fark etmek, hayatımı değiştirdi. Nefes tekniği çalıştım ve mucizevi bir algı açılması yaşadım. Vücudunuza ne komut verirseniz onu yaşıyorsunuz. Her şey bilinçaltında gizli ve vücudunuzu o yönetiyor. Bunu fark ettikten sonra her şey değişti. Daha öncesinde vücudumda iki tane yumurta bulunmuştu ve çok sağlıklı değildi. Bu tekniği uygulamaya başladıktan sonra 12 tane sağlıklı embriyom oldu. Bunlar ayıklandı, ikisi döllendi, geri kalanı da donduruldu. Meditasyon ve nefes teknikleriyle bebeklerin tutunmasını sağladım. Çünkü bu sefer çok istedim. Sonuç olarak tamamen bilinçli ve istekli bebek sahibi oldum.

Annelik duygusunu ilk ne zaman hissetiniz? İkiz bebek beklemenin yaşattığı sürprizler oldu mu?

Çok zor bir hamilelik geçirdim. 6 aylık hamileyken büyük bir stres yaşadım. Bu stres nedeniyle sancılarım başladı. Sancılar geçmeyince birkaç gün sonra doktora gittim ve doktor doğum başlamak üzere diye beni hastaneye yatırdı. Bir buçuk ay boyunca hiç kalkmadan yattım. Bu sırada preklampsi (gebelik zehirlenmesi) geçirdim. Vücudum çok şişti, tansiyonum 19’lara çıktı ve inmek bilmedi. Böyle bir süreçte anne oldum. Ameliyathanede onların sesini duyunca rahatladım. Önce birine sonra diğerine baktım iyiler mi, her şey yolunda mı diye. Annelik duygusunu ilk o zaman hissettim. Benim kardeşlerim ikiz ve onlar doğduğunda 13 yaşındaydım, anneme çok yardım ettim. Dolayısı ile ikiz bebek sürecine dair bilgiliyim.

Başak Sayan’ı nasıl bir anne olarak tanımlarsınız?

Bebeklerden önce ve bebeklerden sonra olmak üzere iki Başak’tan bahsedebilirim. Bebeklerden önce bencildim. Ama bu kötü bir bencillik değil, sağlıklı bir bencillik. Bence doğrusu da bu. Sen mutluysan, iyiysen etrafındaki insanları da mutlu edebilirsin. Dolayısıyla önceliğim hep kendimdi. Ne istiyorsam ne düşünüyorsam, neyi arzuluyorsam hayatım boyunca hep onları yaptım. Şimdi önceliğim çocuklarım. Her şeyi onlara göre ayarlıyorum ve ben onların etrafında dönüyorum. Gerçekleştirdiğimiz röportajı bile onlara göre uydurduk. Çünkü onların her şeyi saatli ve uyum sağlamak zorundayız.

Bizimle paylaşabileceğiniz ‘‘iyi ki anne oldum’’ dediğiniz bir anınız var mı?

Bir buçuk yaşındalar ve doğduklarından beri her gün ‘‘iyi ki anne oldum’’ diyorum. Onların bir bakışı, gülüşü ve sarılmalarının yarattığı mutluluğu anlatamam. Geçen sabah uyandılar, odalarına gittim. Milan koşa koşa yanıma geldi, sarıldı ve ilk defa anne dedi. Bu duyguyu anlatamam. Beni gördüklerinde göz bebeklerinin içi gülüyor, bunu hiçbir şeye değişmem

İkiz bebek annesi olarak, bebeklerin bakımı sürecinden bahseder misiniz?

Yardıma genelde hangi anlarda ihtiyaç duyuyorsunuz? Doğdukları andan itibaren her konuda çift efor sarf ediyoruz. Ek gıdaya geçene kadarki süreçte önce birini doyuruyorduk, sonra ötekini. Ek gıdaya geçince ikisini aynı anda yedirmeye başladık. Birini uyutuyorsun, sonra öbürünü. Tam ikisi uyudu derken, ilk uyuyan kalkıyor. Süreç hiç bitmiyor. Bir gün babam, ‘‘başım döndü, dur durak bilmeden koşturuyorsunuz’’ dedi. 24 saat ayaktayız. Üç saatte bir besleniyorlar. Bir saat biri sürüyor, bir saat biri sürüyor, tam uyutuyorsun yarım saat geçiyor hop biri uyanıyor baştan alıyorsun sistemi. Günde yedi defa bunu yapıyorsun. Sonra banyo yaptırdın, bitti olmuyor. Saçını tarıyorsun, kurutuyorsun, vücudunu kremliyorsun, yüzünü kremliyorsun, bezliyorsun, giydiriyorsun bir sürü iş. Böyle temposu yüksek bir süreç. Dolayısıyla her alanda yardıma ihtiyaç duyuyorsunuz. Her dönemin ayrı zorluğu var. İkiz annesi olup da yardım almıyorum, diyen birine inanmam. Ama şu açıdan şanslıyım. Eğer tek çocuk olsaydı birkaç sene sonra anneye yapışacaktı. İkiz oldukları için kendi kendilerine oynayacak bana ihtiyaçları kalmayacak. Ben şu an sıkıntı çekebilirim ama tek çocuk sahibi olanlar birkaç sene sonra daha çok sıkıntı çekecekler.

Bebeklerin cildi yetişkinlere oranla daha ince ve hassas. Siz bu konuda bebek bakım ürünlerini tercih ederken nelere dikkat ediyorsunuz?

Bizimkilerin ciltleri çok hassastı. Mümkün olduğu kadar içinde kimyasal madde bulunmayan ürünler kullanmaya çalışıyorum. Organiğe en yakın ürünleri tercih ediyorum.

Banyo yaptırmak, anne bebek arasındaki bağı kuvvetlendiren oyun ve paylaşım dolu anlardan bir tanesi. İkiz annesi olarak bizimle ilk banyo deneyimizi paylaşır mısınız, neler hissettiniz

Bebeklerim banyo yapmaya bayılıyor. Onları banyoya sokmak değil, banyodan çıkarmak çok zor oluyor. Orada kalmak ve suyla oynamak istiyorlar. İlk banyoları çok zordu. Göbekleri düşmüştü. Prematüre doğdukları için çok küçüktüler. Yıkamaktan korktum, o yüzden annem ve doğum hemşiremiz birlikte yıkadılar. Ev sıcaktı ona rağmen fön makinesiyle odayı iyice ısıttık. Banyo küvetini yatağın üstüne koyduk, altına havlu serdik. ‘‘Aman aman’’ diyerek ilk banyosunu yaptırdık.

Banyo yaptırmak, anne bebek arasındaki bağı kuvvetlendiren oyun ve paylaşım dolu anlardan bir tanesi. İkiz annesi olarak bizimle ilk banyo deneyimizi paylaşır mısınız, neler hissettiniz?

Bebeklerim banyo yapmaya bayılıyor. Onları banyoya sokmak değil, banyodan çıkarmak çok zor oluyor. Orada kalmak ve suyla oynamak istiyorlar. İlk banyoları çok zordu. Göbekleri düşmüştü. Prematüre doğdukları için çok küçüktüler. Yıkamaktan korktum, o yüzden annem ve doğum hemşiremiz birlikte yıkadılar. Ev sıcaktı ona rağmen fön makinesiyle odayı iyice ısıttık. Banyo küvetini yatağın üstüne koyduk, altına havlu serdik. ‘‘Aman aman’’ diyerek ilk banyosunu yaptırdık.

Anne olmak birçok konuda olduğu gibi bebeğin geleceği konusunda da hassas olmayı gerektiren bir durum. Bebeklerinizi nasıl yetiştirmeyi planlıyorsunuz?

Neyi arzu ediyorlarsa, neyi yapmak istiyorlarsa, neye yetenekleri varsa o konuda onları destekleyeceğim. Ailem benim oyuncu olmamı hiç istemedi. Şimdi keşke öyle yapmasaydık diyorlar. Belki de öyle yapmasalardı, şimdi her şey daha farklı olabilirdi. O yüzden ne istiyorlarsa sonuna kadar destek olacağım. Büyüdükçe, yeteneklerini fark ettikçe geliştirmeleri için elimizden geleni yapacağız. Yabancı dile çok önem veriyoruz. Bir yıldır bizimle çalışan ablalar sürekli İngilizce konuşuyordu onlarla. İki yaşına yaklaşırken oyun oynamaları için İngilizce bilen bir oyun hocası da tutacağız. Hatta ikinci bir dil düşünüyoruz. Eşimle aramızda Fransızca mı olsa, İspanyolca mı olsa ona karar veremedik. Yabancı dilden sonra bir sporla da uğraşmalarını istiyoruz. Biz her türlü imkanı sunacağız ama istemezlerse, yetenekleri yoksa zorlamayız.

İkizlerle ilk gününüz nasıl geçti?

Ağlayarak geçti. İlk üç gün Betül Hemşire ile çalıştık. Hastaneden çıktık, annemin kısa bir süre için Ankara’ya gitmesi gerekti. İki – üç gün sonra dönecekti. Hastaneden çıktım iki minnacık bebek, yanımızda Betül Hemşire. Bunlarla ne yapacağım, nasıl büyüyecekler minnacıklar diye saatlerce ağladım. O kadar küçüklerdi ki ve ben hiçbir şey bilmiyorum. Çok kolay değildi. Sonra yavaş yavaş adapte oluyorsun.

Hamile ve yeni annelere neler söylemek istersiniz?

Arkadaşlarından, komşularından ya da kendilerine yakın gördükleri kişilerden yardım istesinler mutlaka, utanmasınlar. Ben bir buçuk ay bakıcısız kaldım. Çok yakın bir arkadaşıma evde annem varken rica ettim bir saat gelip, annemin yanında durması için. Bunun dışında ne yaparlarsa yapsınlar yarım saat bile olsa kendilerine zaman ayırsınlar. Ben bu konuda şöyle bir çözüm bulmuştum: Süt sağarak… Odaya çekiliyorum, makineyi takıyorum ve yarım saat kendime ayırıyorum. O sırada kitap okuyabiliyorum, televizyon seyrediyorum. O benim rahatlama zamanım.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu